İnsanlar ilk günden bugüne kadar karanlıkta kötü bir güç olduğuna inandı ve karanlığı alt etmenin yollarını aradı. Gecenin lanetli ve kötülüğün sahibi olduğuna inanılan bölgeler bugün de varlığını sürdürüyor. Korkunun yanında yaşamı sürdürübilmek için de ışığa ihtiaç olduğu kabul edilmiş ve zamanla aydınlatma üzerine yapılan çalışmalar gün gün arttı. Bu çalışmalar önce ateş ile başladı elbette, ateşin sıcak ile birlikte aydınlığı da sağlaması meşaleleri ortaya çıkardı. Zamanla çeşitli aşamalardan geçilip nihayet elektirik ile ışık elde edildi ve aydınlatmanın temel unsuru haline geldi.
Aydınlatma nihayet yaşamı sürdürme ihtiyacını karşılayınca insanların estetik ihtiyacı kendini gösterdi. Işığın varlığı yeterli değildi, güzel olmalıydı. Bu da tasarımcıların ilgi alanına girince birbirinden ilginç, modern ve şık tasarımlı, çeşitli kullanım ihtiyaçlarına göre farklı tasarımlar elde hizmete sunuldu. Bugün yaşamın her alanına uygun, kişisel zevkleri tatmin etmenin üzerinde olan bir çok aydınlatma türü mevcut. Kullanış ve konfordan ayrı dekorasyonun da temel taşarından biridir. Teknolojinin sunduğu imkanların getirisi olarak dekorasyonda görsel illüzyon sağlayarak küçük mekanların bile çok fonksiyonel yapıya sahip olması sağlandı.